KIZILAY’IN OLAĞAN ÜSTÜ KONGRESİ YAPILDI
Tarih : 2015.03.24  08:37:03
Türk Kızılayı’nın olağanüstü kongresi, Türkiye’deki 700 şube başkanlığındaki bütün delegelerin katılımı ile dün Ankara ATO Congresium‘da gerçekleştirildi.

Tek liste ile gidilen Kızılay’ın olağanüstü kongresine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım da katıldı. katıldı.Kongrede müjdeli haberler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kızılay’a modern ve teknolojik bir genel merkez yapılması için Eskişehir yolu üzerinde 30 dönüm arazi tahsis ettiklerini söyledi.  Türk Kızılay’ının mevcut Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar tek liste ile gidilen seçimleri kazanırken, Genel Sekreter Kemal Akar, Kamil Kolabaş ve İsmail Hakkı Turunç da listede yer aldı.

Yönetim Kurulu asil üyeleri şu isimlerden oluştu:

1.Prof.Dr. Fatma Meriç Yılmaz,

2.Prof. Dr. Medaim Yanık

3. Dr.Kerem Kınık

4. Av. Ayşegül Genç

5. Hüseyin Can

6. İsmail Hakkı Turunç

7. Kamil Kolabaş

8. Kemal Akar

9. Naci Yorulmaz

10. Oktay Biçer

Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri:

  1. Metin Veziroğlu
  2. Dr.Cengiz Nizam
  3. Dr. Sema Yetiş
  4. Yener Tanık
  5. Av.Umut Yalçın
  6. Uğur Sayın
  7. Ahmet Sait Mermer
  8. Nurgül Salık
  9. Teyfik Belgen

10.  Mehmet Nasır Açık

DENETİM KURULU ÜYELERİ

Asil Üyeler:

1.Prof.Dr. Turan Aslan

2.Cengiz Koç

3.Ömer Faruk İmamoğlu

4.Burhan Külünk

5. Murat Koçak

Yedek Üyeler:

1.Ali Çolak

2.Ali Yılmaz

3.Macide Tüzün

4.İbrahim Elmas

5.Av.Muhammet Hardala

Kızılay Olağanüstü Genel Kurulu’na katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin geçen yıl 4.5 milyar dolarlık yardımıyla dünyada en çok insani yardım yapan üçüncü ülke olduğunu söyledi. 10 yıl önce Türkiye’nin 45 milyon dolarlık insani yardım yaptığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “45 milyondan 4.5 milyar dolara çıktık. Milli gelirine oranla insani yardımlarını en fazla attıran ülke sıralamasında ise dünyada birinciyiz. Veren el alan elden üstündür. Böyle inandık, böyle yürüdük. Yıllarca kendisi dışarıdan yardım alan hani o meşhur deyimle, ’70 sente muhtaç Türkiye’ bugün hamdolsun dünyanın dört bir yanında çok ciddi yardım faaliyetlerinde bulunuyor. Öyle ki ülkemizde binlerce kilometre uzaklıkta olan Haiti’de 2010 yılında yaşanan deprem felaketinde bölgeye ilk ulaşan yardım ekiplerinden biri Kızılayımızdı. Güney Asya’da, Endonezya’da, Açe’de, Sudan’da, Myanmar’da, Somali’de, Filistin’de, Çad’da yaşanan felaketlerde oraya ilk koşan ve oraya ilk yardım faaliyetlerini gerçekleştiren yine Kızılayımızdı. Pakistan’da yürütülen ve tarihin en büyük insani yardım operasyonlarından biri olan projeler tüm dünyaya örnek oldu. Sizlerin gayreti sayesinde kırmızı hilalimizi tüm insanlığın yüreğine sevgiyle, fedakarlıkla kazıdığımıza inanıyorum. Esasen günümüzde devletlerin gücü asker sayıları, silah sayılarıyla değil işte bu tür faaliyetlerdeki kapasiteleriyle, başarıyla ölçülüyor. Eğer siz kendi vatandaşlarınızın başına bir felaket geldiğinde onların yardımına süratle koşabiliyor, yaraları süratle sarabiliyorsanız büyük devlet olabilirsiniz. Eğer siz yanı başınızdaki komşularınızdan dünyanın ücra köşesindeki mağdurlara kadar ihtiyacı olan herkese el uzatabiliyorsanız büyük devlet statüsünü hak edebiliyorsunuz demektir. Aksi takdirde cisminiz ne kadar büyük olursa olsun kimse size bu nazarla bakmaz” dedi.

Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, yardım yaparken hiç kimsenin onurunu ayaklar altına aldırmayacaklarını belirterek, "Dünyada yardımın anayasasına yazdırdığımız 'Türkiye gibi yardım etmek, Türk Kızılayı gibi yardım etmek' ilkesinin altını sürekli çizeceğiz" dedi.

Genel Başkan Akar, ATO Congresium'daki Türk Kızılayı Olağanüstü Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, Kızılayı üç temel kavram üzerinde yükseltmek istediklerini söyledi.  Birincisini, manevi dünyanın kayıtsız ve şartsız emri olan "infak" kavramının oluşturduğunu vurgulayan Akar, infağın, yiyeceği, içeceği ve giyeceği olmayan fakir fukaranın ihtiyacını gidermek anlamına geldiğini dile getirdi.

Akar, Kızılayın, 147 yıldır bunu yaptığına dikkati çekerek, şöyle konuştu: "İkincisi, modern dünyanın yardımda öne çıkardığı ancak bizim atalarımızın asırlardır uyguladığı insan onurunun korunması kavramıdır. Biz yardım yaparken, hiç kimsenin onurunu ayaklar altına aldırmayacağız. Bu kavramı milletimizin manevi dünyasıyla da birleştirerek daha da yükselteceğiz. Dünyada yardımın anayasasına yazdırdığımız 'Türkiye gibi yardım etmek, Türk Kızılayı gibi yardım etmek' ilkesinin altını sürekli çizeceğiz. Üçüncüsü ayrım gözetmemek. Bu başlık Kızılay-Kızılhaç hareketinin de önemli bir kuralıdır. Türk Kızılayı, yardım ettiği insanlar arasında dil, din, ırk, mezhep gibi hiçbir ayrımı dikkate almaz. Kızılay, Allah'ın yarattığı her kulu eşref-i mahlukat sayar. Bizim yardım kültürümüz içerisinde, bin 500 yıldan beri bu kural bihakkın uygulanmaktadır. Asrısaadette, Efendimiz tarafından uygulamaya geçirilen bu ilke, asırlardır süre gelen İslam devletleri tarafından geliştirilmiş ve bugüne damgasını vuran Osmanlı İmparatorluğu döneminde şahikasına ulaşmıştır."

Osmanlı döneminde yapılan camilere bu yüzden sadaka taşı konduğuna işaret eden Akar, böylelikle oraya gidip fakirlere yardım etmek isteyen insanların kimseye belli etmeden insanlara ulaşma imkanına kavuştuğunu anlattı. Akar, "Ayrıca, dini teşekküllerce, camilerde, tarikatlarda, medreselerde, zaviyelerde, bunların topluma yön verdiği, düzgün müesseseler olarak işlediği zamanlarda, insan onurunu koruyarak ve hiçbir ayrım gözetmeden yardım etme geleneği geliştirilmiş, bugünlere kadar gelmiştir" değerlendirmesinde bulundu.

-"Ayrım yapmaksızın, zorda olan kim varsa onun imdadına koşuluyor"

Tsunami felaketiyle karşı karşıla kalan İslam devleti Endonezya'ya çok büyük yardımlar yaptıklarını aktaran Akar, hemen yanı başında sadece Budistlerin yaşadığı Srilanka'ya da bu yardımları götürdüklerini bildirdi.

Akar, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Kızılay’ının, Müslüman, Hristiyan, Musevi, Budist ayrımı yapmaksızın, zorda olan kim varsa, darda olan kim varsa onun imdadına koştuğunu tüm dünyanın gördüğünü anlattı. Bu geleneğin en son halkası Suriye sınırında yaptıkları "sıfır noktası operasyonlarda" kendisini gösterdiğini ifade eden Akar, "Suriye'nin sınırında belirlenen 12 noktadan Suriye içlerine göndermiş olduğumuz yardımlarda karşımızda çok çeşitli insanlar vardı. Karşı tarafta Türkmenler vardı, Kürt kardeşlerimiz, Arap, Ezidi ve Hristiyan ve Musevi kardeşlerimiz vardı. Bunların hiçbiri arasında fark gözetmedik. Sadece bu kişilerin insani yardıma ihtiyacı olup olmadığıyla ilgilendik. Irak'ta Türkmen’in, Kürdün, Arap’ın elini tuttuk. İmam-ı Azam Ebu Hanife'nin de İmam Musa Kazım'ın da türbesine sığınanlara Kızılay olarak kucak açtık" şeklinde konuştu. Akar, sadece Suriye sınırından yaptıkları yardımların 1 milyar Türk Lirası'na ulaştığını kaydetti.

-"İnsanlığın hizmetinde yürümektedir, yürüyecektir"

Türk Kızılay’ının, milletin merhamet eli olmaya devam ettiğini, milletinden aldığı yardımları muhtaca ulaştırmakta hiçbir engel tanımadığını vurgulayan Akar, şartlar ne olursa olsun, Kızılay’ın insanlığın hizmetinde yürüdüğünü ve yürümeye devam edeceğinin altını çizdi.

Akar, Recep Tayyip Erdoğan'ın 2005'te, başbakanlığı döneminde, "Kan sorununu çözün. Bir elinde kan torbası bir elinde reçeteyle kan arayan kimseyi görmek istemiyorum" talimatı verdiğini anımsatarak, şöyle devam etti: "O talimatı verdiğiniz yılda Kızılay olarak Asker ve polis ağırlıklı olmak üzere 305 bin ünite kan topluyorduk. Talimatın ardından Sağlık Bakanlığımız ile birlikte başlattığımız davranış değişikliği kampanyası her yıl meyvesini artırarak verdi. 2014 yılı itibarıyla 1 milyon 865 bin ünite kan topladık. 17 bölge kan merkezimiz, 63 kan bağış merkezimiz ve yüzlerce gezici kan bağış ekibimizle, Türkiye'nin her santimetre karesinden kan bağışı alıp her santimetre karesine kan dağıtıyoruz. Bunları tamamen kendi  imkanlarımızla yapıyoruz."

-İki büyük proje

Sağlık Bakanlığı ile TÜRKÖK projesinin temellerini attıklarını hatırlatan Akar, bu çalışmayla Türkiye'nin ilk Kök Hücre Veri Bankasını kurduklarına dikkati çekti. Bundan sonra kemik iliği nakli gibi hastalıklar için yurt dışındaki veri bankalarından bağışçı arama döneminin sona ereceğini dile getiren Akar, daha şimdiden gönüllü verici olmak için merkezlerine koşan 40 bin kişiye teşekkür etti. Akar, Sağlık Bakanlığının liderliğinde hayata geçirdikleri Plazma Fraksinasyon fabrikası hakkında da bilgi vererek, bu çalışmayla ham Maddesi insan kanı olan ve daha çok kanserli hastalarda kullanılan ilaçların artık Türkiye'de üretileceğini ve ülke ekonomisine ciddi katkı sağlanacağını anlattı.

Uluslararası Kızılay-Kızılhaç hareketinin önemli bir parçası olan Kızılayın, afet müdahale kapasitesiyle dünyanın ilk 5 yardım kuruşundan biri olduğuna işaret eden Akar, "Türk Kızılayı, hali hazırda 250 bin kişilik barınma, aynı anda yaklaşık 300 bin kişiye yemek verebilecek beslenme üniteleriyle her türlü afete hazırdır. AFAD'ın kapasiteleri de düşünüldüğünde inşallah bundan sonraki herhangi bir afette aç ve açıkta kalan kimse olmayacaktır" şeklindeki görüşlerini paylaştı.

-TBMM'deki kabul edilen düzenlemeler

Akar, son 10 yılda Türk Kızılayına verilen desteklerle çok büyük atılımlar yapıldığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bu desteğin en büyüklerinden biri ise geçtiğimiz günlerde geldi. Kızılayımızın yıllardır özlemini çektiği iki düzenleme Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildi. Kızılayımız bundan sonra yaptığı yardımlar için aldığı malzemelere Katma Değer Vergisi ve stopaj  ödemeyecektir. Bu yaptığımız yardımların büyüklüğü düşünüldüğünde, mazlumlar adına Kızılayımıza verilen çok çok büyük bir hediyedir. 

Aynı düzenlemenin içinde, yine Kızılayımızın önemli sorunlarından biri olan arsa ve bina sorunu da Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla çözülmüştür. Kamu bina ve arsaları uygun olmaları halinde artık Kızılayımıza 49 yıllığına ücretsiz olarak tahsis edilebilecek. Bu güçlü irade için Sayın Cumhurbaşkanımıza, yasalaşması için gayret gösteren Meclisimize tüm Kızılaycılar adına şükranlarımı sunuyorum. Bilmenizi isterim ki bu düzenlemeler Kızılay ve iyilik  tarihine Altın harflerle yazılacaktır."

-"Kızılay’ın önümüzdeki 10 yılını planladık"

Türkiye'deki tüm paydaşlarla bir araya gelerek Kızılayın, 10 yılını planladıklarını bildiren Akar, vizyonlarını "çalışmalarıyla dünyada model alınan yardım kuruluşu" olarak belirlediklerini söyledi. Akar, toplumla bağın nasıl kurulduğunu herkese gösteren bir Kızılay olmak istediklerini belirterek, "Yönünü geleceğe dönen, gücünü geçmişten alan, daha fazla yardım alıp daha fazla yardım eden bir Kızılay istiyoruz. Hayırseverlere yeni yardım seçenekleri sunan, manevi yardımların merkezine oturan bir Kızılay istiyoruz. Yeni doğanına hastanede, Hakka yürüyenine cenazede el veren, yani kim nerede ararsa orada olan bir Kızılay istiyoruz. Dünyanın dört bir yanında, Afrika'nın tozunda, Bosna'nın selinde Türk Bayrağının yanında kırmızı hilalin de dalgalanmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı. Yaptıkları son kamuoyu araştırmasında Kızılaya güvenin yüzde 90'ı geçtiğini anımsatan Akar, bunun, gönüllülerin, bu işi Allah rızası için yapanların aldığı en anlamlı ödül olduğunu dile getirdi. Akar, büyük Türkiye'nin büyük yardım kuruluşu şiarıyla çalışmaları zamanla sınırlı olmayan şekilde sürdüreceklerini sözlerine ekledi. Törenin sonunda, 10 yıldır Kızılay tarafından bakılan Pakistanlı bir çocuk yaptığı resmini Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sundu.  

754 kez okundu
Diðer Yerel Haberler Haberleri