AYVALIK’IN SORUNLARI İÇİN 1000 İMZA
Tarih : 2015.11.19  09:21:28
6-8 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen 11. Ayvalık Uluslar arası Zeytin Hasat Günleri kapsamında Zeytinyağı Pazarı içinde stant açan Ayvalık Tabiat Platformu, Ayvalık Kanalizasyon sisteminin yenilenmesi’ ve ‘Tabiat parkının korunmasına’ yönelik kampanyada toplanan imzaları PTT aracılığı ile ilgililere gönderdi.

Platform, Zeytinyağı Pazarı’nda açtığı stantta Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve BASKİ Genel Müdürlüğüne iletilmek üzere ‘Ayvalık Kanalizasyon sisteminin yenilenmesi’ ve Tabiat parkının korunması için iki imza kampanyası düzenledi. 6-8 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilen kampanya kapsamında biner adet imza toplandığı açıklandı.

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ VE BASKİ İLE ÇEVRE BAKANLIĞINA GÖNDERİLDİ

İmza dilekçesinde, ‘ Yıllar önce yapılan Ayvalık Kanalizasyon sistemi artık iflas etmiş durumdadır. Bu nedenle rögarlarda taşmalar olup, lağım suları sokaklara akmaktadır. Bu da yetmezmiş gibi lağım suları birçok noktadan denize verilmektedir. Bunun sonucunda da iç deniz ekosistemi yok olmaya, sokaklar ise halk sağlığı açısından risk oluşturmaya başlamıştır. Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşamak hepimizin hakkıdır. Bunun için öncelik verilmemelidir. Gereğinin yapılmasını arz ederiz’ denildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gönderilmek üzere imza toplanan ikinci dilekçede ise, ‘ Ayvalık ülkemizin en büyük Tabiat Parkına sahip olan ve ender güzellikler içeren nadir ilçelerinden biridir. Parkımızın da içerisinde olduğu kıyılar bakanlığınızın Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile birlikte yürüttüğü, ‘Küresel Çevre Fonu’ projesi içerisinde değerlendirilmiştir. Tabiat Parkımızın tamamı 1. Derecede doğal sit alanı olup, çok önemli bir ekosistem oluşturmaktadır. Ancak ülkemizin bu cennet köşesi doğal sit alanlarının yeniden değerlendirilmesi projesi adı altında yok edilmek istenmektedir. Çeşitli sermaye gruplarına yeni rant alanları açmak anlamına gelen bu proje bir an önce durdurulmalıdır. Tabiat parkımız ve doğal sit alanları korunarak yapılaşmanın önüne geçilmelidir. Taleplerimizin dikkate alınarak gereğinin yapılmasını arz ederiz’ denildi.

“BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GÖZÜNÜ AYVALIK’IN TEMEL SORUNLARINA ÇEVİRMELİDİR”

Salı günü saat 16.00’da PTT önünde bir araya gelen Platform temsilcileri yaptıkları açıklamada,  “Belediye Başkanımız Ahmet Edip Uğur, Ayvalık’ta yaptığı konuşmalarda ve basına verdiği demeçlerde ana kara ile Lale Adası arasına bir köprü yapılacağını belirtmiştir. Oysa Ayvalık’ın acil olan köprü, marina gibi projeler değil su, kanalizasyon ve iç deniz kirliliğinin önlenmesi gibi insan sağlığını ve yaşamını etkileyen sorunların çözümü projeleri olmalıdır. Büyükşehir Belediyesi gözünü Ayvalık’ın temel sorunlarına çevirmelidir. Ayvalık, tam olarak su sorunu çözülmemiş, sokaklarından lağım akan, halk sokaklardan taştığını görmesin diye kanalizasyonunu denize döken, doğru düzgün rögar sistemi olmayan, her yağmurda sokakları göle dönen, denizi lağım kokan bir kent olarak anılırken esas amaç bu sorunları çözmek olmalıdır. Bizler bu nedenle Zeytin Hasat günlerinde 3 gün içinde toplamış olduğumuz imzaları sunarak bir kez daha sorunların önceliğine dikkat çekmek istedik. Gereğinin yapılmasını bekliyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ise Balıkesir ‘de Doğal sit alanlarının yeniden değerlendirilmesi çalışması adı altında bir proje yürütmektedir. Bu çalışma ilçemizde bulunan Türkiye’nin en büyük Tabiat Parkını ve 1. Derece doğal sit alanlarını da içermektedir. Değerlendirme yapılacak alanlarda kimi özel mülk sahiplerinin arazilerinin sit derecelerinin düşürüleceği ya da ortadan kaldırılacağına dair çok ciddi duyumlar alınmıştır. Bu duyumlar nedeniyle Tabiat Parkında çok sayıda arazi el değiştirmeye başlamıştır. Değerlendirme yapılacak alan aynı zamanda Bakanlığımızın da içerisinde yer aldığı ve 7 yıl süren çalışmalar sonucunda çok önemli verilerin toplandığı önemli kıyı alanları projesi kapsamında yer alan bir projedir. Bu kadar değerli bir alanın sadece karasal alanda kalan doğal sit alanlarının değerlendirilmesi eksik olacaktır. Oysa burası deniz ve adalarla birlikte ortak bir ekosistem oluşmuştur. Tam da bu nedenle birlikte değerlendirilmelidir. Doğanın sahibi sadece insanlar değildir. Her kuşun, böceğin, balığın, bitkinin de ev sahibi olduğu unutulmamalıdır. Burası doğal kaynak değerleri, flora ve fauna açısından önemli bir alandır. Burada oluşacak değişikliklerle yapılaşmanın önünü açmak demek aslında bir ekolojik yıkıma neden olmak demektir” dedi. 

431 kez okundu
Diðer Yerel Haberler Haberleri