“DERELERİMİZ TEMİZ AKSIN! DENİZİMİZ KİRLENMESİN!”
Tarih : 2016.08.24  08:58:14
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Korum Derneği tarafından, Altınoluk Demokrasi Platformu’nun da desteği ile Balıkesir’in Edremit ilçesi turistik Altınoluk Mahallesi Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yapıldı. Dernek Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Doğan ve Dernek Üyesi Esenay Eltan tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasında Edremit Körfezi’ndeki dereler, denizler ve Kazdağları’ndaki kirliliğe dikkat çekilerek yetkililerin çözüm bulması istendi.

Meydandaki basın açıklamasına katılan vatandaşlar ellerine aldıkları, üzerinde “Denizlerimiz Kirlenmesin”, “Kazdağlarındaki doğa talanına hayır” ve “Havama, suyuma, toprağıma dokunma” yazılı döviz ve pankartlarla Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Korum Derneği’nin açıklamalarına destek oldular.

Yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi:  “Kaz Dağı’nın eteğindeki Edremit Körfezimiz hepimizin bildiği gibi ülkemizin, hatta dünyanın en güzel yerlerinden biri.  Doğal ve kültürel değerleriyle önemli bir çekim alanı.  Bu nedenledir ki son yıllarda büyük göç aldı.  Ayrıca yaz dönemlerinde de yazlıkçı ve tatilci akınına uğruyor.Kış nüfusu ve yaz nüfusu arasında bu kadar büyük farkların olması ve bununla ilgili yeterince önlem alınmaması ve altyapı eksiklikleri bölgede önemli sıkıntılara yol açıyor. Tüm bölgede ciddi bir kirlilik var. Tüm köyler,  dereler,  yol kenarları, sahiller, hatta ormanların içi bile çöpten, moloz atıklarından, plastik torba ve petlerden geçilmiyor. Bu kirliliğe bir de derelerin fosseptikler  ve atık sularla kirlenmesi eklenince, denizlere kadar yaşadığımız her yer insan sağlığını tehdit eder bir hale geliyor.Ilıca Deresi kenarı moloz ve çöpten geçilmiyor, çöpler gelişigüzel yakılıyor ve dere siyah akıyor.  Mıhlı Çayı üzerinde günü birlik tesisler, hayvan ahırları, siteler ve yerleşimler var. Mıhlı Çayı'nda tuvalet kağıtları yüzüyor. Şahindere'ye deşarj yapan Altınoluk Atıksu Arıtma Tesisi var. Şahinderesi 10 gündür kapkara akıyor. Havran ve Edremit  çayları da kirlilikten geçilmiyor. Edremit Körfezi'nde benzer konumda bir sürü dere var.  Derelerle gelen kirli sular, termal tesisi atıkları ve ayrıca denize verilen bir sürü kanal ile denizimiz sürekli kirleniyor. Geçtiğimiz yıl bir sürü sağlık hastalık yaşandı,  kusma, ateş ishal vakası görüldü.  Deniz suyu ölçümlerinde ciddi kirlenmeler saptandı. Bu yıl da yine kalabalık dönemlerde benzer sıkıntılar yaşandı. Çoluk çocuğumuz, torunlarımız hastalandı.

Bölgemizin temizliğinden vatandaş olarak hepimiz sorumluyuz. Çuvaldızı önce kendimize batıralım: Mümkün olduğunca az atık üreteceğiz, organik atıklarımızı gübreye dönüştürecek, geri kazanılabilir atıklarımızı ayrıştırmayı öğreneceğiz.  Arabaların pencerelerinden yol kenarlarına pet şişeleri fırlatmayacak, piknik yaptığımız yerde çöplerimizi bırakmayacağız. Çevreyi kirletenleri de gerekirse tartışmak pahasına uyarmaktan kaçınmayacağız.

Ancak vatandaş elinden geleni yapsa da çevre koruması sadece yurttaş sorumluluğuyla giderilecek bir konu değil. Kamu gücünün ve yerel yönetimlerin sorumluluğunda olan hususlar var. Katı atıkların ve atık suyun akılcı bir şekilde yönetimi  ve sürekliliğini sağlamak gibi ciddi görevleri var. Bölgenin katı atıklarının ayrıştırılarak toplanması ve sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesi ne yazık ki hala çözümlenemedi. Belediyeler buna önayak olamadılar. Hala sadece vahşi depolama sistemini uygulayarak, hem doğayı zehirlemekte, hem de bir sürü ekonomik değeri ziyan edilmekteler.

Küçükkuyu’dan Edremit’e kadar Bölgede biri Küçükkuyu’da, ikincisi Altınoluk’ta diğeri de Zeytinli’de olmak üzere üç adet merkezi atık su arıtma tesisi var. Altınoluk için ek tesis çalışmasına başlandığı ve Narlı bölgesi için de yeni bir tesisin temelinin atıldığı biliniyor. Ayrıca bazı sitelerin ve bazı otellerin de paket arıtma tesisleri var. Arıtma sistemlerine bağlı olmayan ve vidanjörle boşaltılan fosseptikler var. Arıtma tesislerinin arıtıldığı düşünülen atık suları derelere bağlı durumda.  Arıtma tesislerindeki  en ufak olumsuzluk önce dereleri ardından da denizi etkilemekte. Son günlerde Mıhlı’dan ve Şahindere’den şikayetler gelmekte. Mıhlı'ya bağlı site arıtma tesislerinin incelenmesi gerekiyor. Özellikle Altınoluk  arıtma tesisinin dereye atık su bağlantısından itibaren ciddi bir kirlilik görülmekte. Arıtma Tesisinin işletilmesinden sorumlu olan ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olan BASKİ resmi web sitesinde yaptığı açıklama ile bu kirliliği kabul etmese de ortada gözle görülür bir durum var ve bu durum fotoğraflarla tespit edilmiş durumda.

Ayrıca, Altınoluk civarında denizin de zaman zaman kirlendiğine dair bilgiler var. Türkiye Çevre Eğitim Vakfı tarafından belgelendirilen mavi bayraklı plajların kirlilik ölçüm değerleri kurumun web sitesinde yer alıyor. Balıkesir Halk Sağlığı Müdürlüğü’nce yapılan 13.07.2016 tarihli ölçümde deniz suyunda ölçülen P.K. değerinin izin verilen limitlerin üstünde olduğu görülmektedir. Mavi bayrak olmayan diğer plajlarda durum bilinmemektedir. Son günlerde denize girdikten sonra uçuk çıkaran, bağırsakları bozulan, hastalanan vatandaşlar var.

Edremit Körfezimizin en önemli gelir kaynağı eskiden zeytin idi, günümüzde ise turizm.  Turizm ekonomisi  de temiz bir doğa, temiz dereler ve temiz deniz ister. Bölgedeki kirlilik insan sağlığını etkilediği gibi, turizm gelirlerini de etkileyecektir.

Vatandaş tarafından resmi kurumlara yapılan şikayetler sonuçsuz kalıyor. Derneğimizin BİMER’e yaptığı başvuru ile ilgili henüz her hangi bir yanıt gelmedi.

Bölgemizdeki  hem katı atıklar ve çöpler, hem de kirlenen dereler ve denizimiz için ilgili tüm kamu kuruluşlarını, STK’ları,  yerel yönetimleri  ve vatandaşı, hep birlikte bir temizlik ve arınma, arıtma seferberliğine ve yerel, somut, doğa dostu çözümler üretmeye davet ediyoruz. Bu amaçla:

  1. Balıkesir ve Çanakkale Halk Sağlığı Müdürlükleri dere ve denizlerde düzenli ölçümleri yapıp kamuoyunu bilgilendirsin, kirlilik olan plajlarla ilgili uyarılar yapılsın ve vatandaşın hastalanması engellensin. Halktan hiç bir şey gizlenmesin, dürüst olunsun.
  2. Balıkesir ve Çanakkale  Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri yazlık sitelerin,  yerel yönetimlerin ve termal otellerin arıtma tesislerini ve kirlilik yaratan diğer tesisleri  daha sıkı denetlesin, cezai tedbirler uygulasın ve kirlilik nedenlerini ortadan kaldırıcı önlemler alsın.
  3. Ayvacık, Küçükkuyu, Burhaniye, Havran  ve  Edremit Belediyeleri ile Balıkesir Büyükşehir Belediyesi koordineli  bir işbirliği içinde çöpler, katı atık yönetimi ve atık su yönetimi konusunda yaz nüfusuna da uygun şekilde çözümler ve projeler üretsin ve altyapı eksiklerini gidersin. Halkla iletişim kanallarını açık tutmaya da özen göstersinler ve sorumluluğu birbirlerinin kucağına atmasınlar. Sorumlunun o değil de bu olmasını belirtmek, sorunu ortadan kaldırmıyor.
  4. Ayvacık ve Edremit Kaymakamlarımız, bölgemizdeki tüm köy ve mahalle muhtarları ile işbirliği yaparak köylerde ve kırsal alanlarda temizlik seferberliği yapsın. Bu herkesin sorumluluğu, siyasetin yapılmayacağı , farklılıkları öne çıkartılmayacağı tek konu bu.
  5. Orman ve Su İl Müdürlükleri, ormanlık alanlardaki kirlilikle ilgili çözümler üretsin.
  6. Milli Eğitim Bakanlığı, tüm bölgede ilk eğitimden başlayarak çocuklarımıza doğayı ve çevreyi koruma dersleri başlatsın, ana babalarına da bu konuda yetişkin eğitimi versin.
  7. İlgili sivil toplum örgütleri olarak bizler çevre sorunlarına daha sıkı sahip çıkalım, sivil denetim ve bilgilendirme görevimizi yerine getirelim.
  8. Vatandaşlar da çevreyi kirletmesin ve yaşam alanlarına sahip çıksın.
  9. Halk yöneticilerini seçiyor, vergisini veriyor ve her seviyedeki seçilmiş ve atanmışların maaşlarını ödüyor, karşılığında da hizmet bekliyor. Kamu görevlileri, yerel yönetimler ve milletvekillerimiz vatandaşın talep ve şikayetlerini dinlesin, topu birbirine atmasın ve gereğini yerine getirsin. Vatandaş, bu hizmetlerin daha kaliteli hale getirilmesi için, yerel yönetimlere ve kamu yönetimine yardımcı olmayı da bilecektir.
  10. Her şeyden önemlisi de çöpün ayrıştırması, geri dönüşümü, suyun tasarruflu kullanımı, atık su miktarının azaltılması konularında yerel, küçük, doğa dostu çözümler üretelim ve kullanalım. Anayasanın 56. Maddesi gereğince çevremizi savunmak hepimizin görev ve sorumluğunda.

DERELERİMİZ TEMİZ AKSIN !

Ilıca, Mıhlı, Şahindere, Havran ve Edremit çaylarında pet şişeler, naylon torbalar, tuvalet kağıtları değil; balıklar ve kurbağalar yüzsün.

DENİZLERİMİZ KİRLENMESİN!

 Ege’nin mavi sularında gönül rahatlığı ile yüzebilelim, serinleyelim.

Temiz ve korunmuş bir doğa, çocuklarımıza ve torunlarımıza bırakacağımız en önemli miras olacaktır” Vatandaşların büyük ilgi gösterdiği meydandaki basın açıklaması sonrasında katılımcıların şikayet, görüş ve önerileri de dinlenildi. 

1536 kez okundu
Diðer Yerel Haberler Haberleri