SÖZLE PEYNİR EKMEK GEMİSİ YÜRÜMEZ
Milli Savunma Bakanı ÇAVUŞOĞLU başlıktaki mealde olduğu gibi Finlandiya ve İSVEÇ yetkililerine böyle söyledi. Yazılı verin… Şöyle ıslak imzayla falan olsun gibilerinden… Bana bu söylem İstanbul sözleşmesini anımsattı. Bu sözleşmenin metnini biz yazdık ıslak imzayla Avrupa ülkeleriyle dünya kamuoyuna deklare ettik. Aradan birkaç yıl geçti ve biz, bu ıslak imzamızın olduğu sözleşmeden “biz yokuz kabul etmiyoruz” diyerek çıkış yaptık. Eee peki ne oldu başlıktaki Çavuşoğlu’nun söylemi? Demek ki yazılı da olsa dönülebiliyor. Finlandiya ve İsveç “peki yazıp getirelim” diyerek ıslak olarak imzalayıp getirdikten bir yıl sonra “vazgeçtik” diyemezler mi, derler… Söz ağızdan çıkar atasözümüzü hem kendimiz hem muhatapların uymasını yeğlemeliyiz…
***********
ÇORLU TREN KAZASI
Çarşamba akşamı ana haber bültenlerinde yine bu kazanın mahkeme haberi yayınlandı. Yine bir sonuç yok. Daha doğrusu 28 Temmuz 2018 yılında olan bu kazanın suçluları bulunmadığı gibi daha davanın İDDİANAMESİ ortada yok… 24 kişi hayatını kaybetti… Vefat edenlerin aileleri HUKUK İSTİYORUZ DİYE HAYKIRIYORLAR… Bu davanın konusu siyasi bir olay sonucu değil. Ülke insanlarının tümünün hayatları konusu. Anayasada Devlet, vatandaşların her türlü güvenliklerinden sorumludur diyor… Reis bu konuda birilerine parmak sallasa yeterli olurdu. İddianamede yazılırdı, suçlular da bulunurdu.. Yakınlarını kaybedenler hala adliye kapısında ADALET diye bas bas bağırıyorlar. Siyasi bir kaza olsaydı maazallah bugüne kadar çoktan birileri mapusa girmiş olurlardı…
***********
ASTRONOT OLMA KRİTERLERİ
Bu kriterler Çarşamba günü HÜRRİYET GAZETESİNDE ballandıra ballandıra tek tek dökümü yapılmıştı…
-Askerliğini yapmış olacak
-Yüksek tahsilli olacak
-Sağlığı eyi olacak
-Puanları yüksek olacak
Falan felan sıralanmış. Yahu KPSS den en yüksek puanı alanlar iş bulamıyorlar, biz Astronot arıyoruz. Bu kriterlere uyacak binlerce genç var ülkemizde, peki seçileni kim/kimler seçecek? Staj döneminde kaç para mayış verilecek, Sigortası !! yapılacak mı? 2023 GİBİ YAKIN BİR ZAMAN DİLİMİNDE Astronot stajını bitirecek ve UZAYA gidecek. Uzaya insan gönderen ülkeler bu işi nasıl uyguluyorlar? Ateşi söndürmek için üzerine toprak atılır kestirme yoldan. Hiç farkı yok.
*************
YANDAŞ BU HABERİ GEÇİYORSA!
Acaba diyorum bir değişim rüzgarı mı esiyor? Şanlı Urfa’da, kuran kursunda sopa ile üç öğrenciyi döven sözde eğitimcinin kamera görüntülerini bulan polis bu sözde eğitimciyi adalete teslim etmiş. Ve pek saygın adaletimiz adli kontrolle serbest bırakmış… İyi ki şu adli kontrol var… Ancak ben kaç yıldır yazıyorum. Polisime acıyorum. Birileri çıkıp sen kimsin polise acıyorsun diyebilirler. Desinler umurumda değil. Polisim dişini tırnağına takıp, gaspçıyı, eroinmanı, uyuşturucu baron mudur boru mudur her ne halt ise enseleyip adalete teslim ediyor. Cinayet olaylarını kılı kırk yarıp Mayk hammercilik yapıp yakalıyor ama bütün emekleri Adliye kapısında kül olup uçuyor. Serbest bırakan savcıları ne yazık ki batı ve Amerika gibi ülkelerde bir dedektif gibi çalışma sistemleri yok. Masa başında çözüme gidiyorlar… Adliye kontrol yetişiyor imdatlarına… Başlıkta neden YANDAŞ BU HABERİ GEÇİYORSA KONUSUNA GELİNCE KONU kuran kursu OLDU babında yazdım. Yüzlerce tecavüz, dayak olaylarının yaşandığı sözde tertemiz dinimizi rezil hale getirenlere başka DİYANET olmak üzere kimse tıkını çıkarmıyor ülkemizde. Onun için yazımın başlığını böyle attım…
************
DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER
“ Ev kiraları on, on beş güne kadar çözülür”
By. Şehircilik Bakanı KURUM
Bizden not: Bu kritik günleri böyle kritik söylemlerle aşarız
************
( fotoluf) AKSA
DOĞALGAZ HATLARINI döşemekle sorumlu şirket. On gün önce telefon ederek AKÇAY-Altınkum, Zeytinli, Edremit’in artan yerlerindeki bütün bina girişleri duvarlar, bir takım doğalgaz sistemi uygulayan firmaların reklamlarıyla doldu. Binaların girişlerine binlerce BROŞÜR dağıtıldı. Halk soruyor, Doğal gaz ne zaman işler hale gelecek? Bu reklam yapanlar iki ay içinde falan diye söylemlerde bulunuyorlar demekteler. Ama AKSA’dan tık yok…
Kaloriferle ısınan yüzlerce bina var. İthal kömürü alabilmek artık her emeklinin harcı değil. Dolar tavan yapmış durumda. Yerli kalorifer kömürünün bile yanına yaklaşılır değil. Halkı düşünen yok. AKP ilçe Başkanı UMUTLU, BU KONUYU AKSA İLE GÖRÜŞÜP KESİN BİR TAKVİM duyuramaz mı?
************
25 MAYIS 2022
Bu tarihin akşamı KEMAL Kılıçdaroğlu CHP’li belediyelerin halka hesap vermesi konusunda detaylı bir konuşma yaptı. ACABA DİYORUM S.HASAN ARSLAN BU KONUŞMAYI DİNLEDİ Mİ? HALKA NASIL HESAP VERİLİR KONUSUNDA SEMİNER VERİR GİBİ KONUŞTU. Hatta her ay belediye koridoruna bilançonuzu yayınlayın dedi… Dinledi mi acaba sayın ARSLAN?
***********
ÇÜŞ
Demirören Holding ZİRAAT BANKASI’NDAN ALDIĞI KREDİYİ ÖDEYEMEYİNCE, banka ülkenin en büyük golf sahasına el koymuş. Şimdi bu devasa yeşil alan binalarla dolacak. Bir de madalyonun öteki yüzü var. Bu DEMİRÖREN AİLESİNİN Türk ekonomisine katkılarının mazisine bakın. Neler neler yapmış! Şimdi sokakta halk, bu grubun eline verilen ŞANS OYUNLARINA nasıl güvenelim diyor.
………………………………………….
KULAĞIINIZDA –KÜPE OLSUN
Sakla samanı gelir zamanı
ATASÖZÜ
………………………………………………
DEVLET BEY DE OLMASA GÜLMEYİ UNUTACAĞIZ
Eksik olmasın bir iki günde konuşuyor da keyfimiz yerine geliyor. Son şakası pek hoştu. Hele hele şöyle sol elini kaldırıp indirmesi yok mu? Mest ediyor insanı. Son esprisi, “FİYAT ARTIŞLARININ ARDINDA DIŞ MİHRAKLAR VE FETÖ var” der demez, neredeyse… tutamayacaktım kendimi… Hay Allah ta seni güldürsün… Oyların bol ola…
*
BÜYÜTEÇ
Edremit CUMHURİYET BULVARINI bugünkü acınacak durumdan kurtaracak adam/ların heykeli altından dikilir. Ama mümkünatı yok tee geçmiş yıllarda yapılan bilinçsiz, bilgisiz bir yapılanma. Şimdi acısını biz çekiyoruz. Bisiklet park edecek yer yok.
************
TEXAS
Bu kovboylara mı özendik neyin nesi? Neredeyse 10 yaşındaki çocuğun belinde silah olacak. Kafası bozulan sarılıyor belindeki makineye takır takır saydırıyor. Rastgele kime gelirse gelsin, yeter ki elindeki makineden tahrik edecek o sesi duysun. Cezası falan hak getire. Sonra adını koyarız KAZA KURŞUNU DİYE. ADLİ KONTROL FALAN. Adam adliyeden çıkar çıkmaz sevinç çığlığı yerine yine saydıracak duruma geldi ülke daha doğrusu getirildi. Ruhsatlı silahların mermi haklarını AKP artırdı. Peki be kardeşim ruhsatlı silah sahibi bu 1000 mermiyi nereye sıkacak? Kimse kusura bakmasın ülkeyi bu hale getiren zihniyet, hala hiçbir tedbiri düşünmeyen bugünkü zihniyettir.
"SAHİP OLMAK YA DA OLMAK"
Yıllar önce Kazdağları eteklerinde arkadaşlarla piknik yaptığımız bir hafta sonu, gözüme kendi doğal ortamlarında neş'e içinde açmış rengârenk Anemon Çiçekleri yani Dağ Lâleleri takıldı.
Jest olsun diye kalktım bir demet onlardan topladım ve kız arkadaşıma sundum.
O, bu jestime karşılık olarak kafasını bile kaldırmadan, benimle göz teması kurmadan buruk ve donuk bir tebessümle teşekkür etti.
Beğenmedin mi? diye sorunca;
"Beğendim, hem de çok beğendim, hadi şimdi git onları kopardığın yere götür ve hepsini bir bir yerlerine tak" diye karşılık verdi.
Ne söylediğini, bana nasıl bir ders verdiğini çok iyi anlamıştım. Utancımdan yerin dibine girdim.
Elimde topladığım Anemonlara öylece bakakaldım. Sonra fark ettim ki, Anemonların hepsi birden gözlerini bana dikmiş "Neden bizi kopardın, neden bize sahip olmak adına bizi öldürüyorsun, buna hakkın var mı?" diye benden hesap soruyorlardı.
Yan tarafta akan derenin yanına usulca gittim, onlardan sessizce özür diledim. Bir daha böyle salakça, alçakça, bencilce şeyler yapmayacağına, her canlının yaşam hakkına saygı duyacağıma dair söz verip, onları Kazdağları'nın buz gibi sularına büyük bir vicdan azabıyla bırakıverdim.
Sonraları Erich Fromm'un "Sahip Olmak ya da Olmak" kitabını okuduğumda, hemen yaşadığım bu üzücü olay aklıma geldi. Öz olarak hemen hemen aynı şeyleri anlatıyordu Erich Fromm.
Varoluş biçiminin erdemini bu kitapta çok iyi tanımlıyordu yazar.
O günden sonra yaşam şeklimi, düşünce biçimimi tekrar gözden geçirip, tüm canlılara ve doğaya karşı tutum ve davranışlarımda daha duyarlı olmaya çalıştım.
Kendi yaşamımda da şunu gördüm ki;
Bir şeye sahip olmaktan ziyade, o şeyin güzelliğine, varlığına sevinmek, ona değer vermek ve yaşatmak, herkesin eşit şekilde fayda görebilmesini sağlayabilmek, paylaşabilmek, evrensel değerlere, adalete, vicdana inanmak ve saygı duymak, o kişiyi daha çok "İnsan" yapıyor ve mutlu ediyor.
Sonuçta; insanların savaşlarla birbirlerini yok etmedikleri, gelecek kaygılarının olmadığı, ekonomik, kültürel ve sosyal olarak dünya nimetlerinin doğaya zarar vermeden eşitçe paylaşıldığı, her canlının yaşam hakkına saygı duyup, hiçbir canlının şiddete maruz kalmadan özgürce, kardeşçe, dostça, sevgi dolu bir "Dünya"da yaşaması, herkesin esas beklentisi olmalıdır diye düşünüyorum...