ÇAKMA…
Ulusal yaşam şartlarımızdan olan haberleri okuyanlar, tv kanallarındaki ana haber bültenlerini izleyenler bilirler…
Son yıllarda başka sorun ya da sorunları olmayan yöneticilerimiz ÇAKMA ÜRÜN yapanlara savaş açıp, atölyelerini bastırdılar, üretilen tüm ürünlere el koydular. Bu el konulan ürünlerin akıbetleri de belli olmaksızın bu ÇAKMA ürün yapanlardan bazıları hapse bile atıldılar… Eee kökünden bu konuyu hallettiler mi? Çakma denilen ürünler arasında, kadın çanta, ayakkabı, gözlük, parfüm, mont, çakmak hatta elbiseleri bile tıpa tıp orijinalinin aynısını piyasaya sürdüler, sürülmeye devam etmekte. Neyi hallettiniz? Dostlar alışverişte olsun diyerek yabancı üreticilere bir parmak bal hikayesi.
Bu bir sanattır, her babayiğidin yapacağı iş değildir… Bugün semt pazarlarında bile donların kemer kısımlarında yabancı ülke markaları mevcut… Ülke insanımız, aldığı ürünün adına para verirler. Orta okul öğrencisi bile marka peşindedir…
ÇİN, çakma ürün yaparak ekonomisini ve sanayisini bugünlere getirdi. Batı dünyası başa çıkamayınca kendi ürettiği ürünleri ÇİN’de yaptırmaya başladı. Bugün dünyanın en ünlü otomobil markaları Çin’de üretilmekte. Bugün ülkemizde üretilen dünyanın bir numara marka CEP TELEFONU bile Çin’de üretilmekte… Çin insanı kadar beynimiz yok mu? Var. Var ama biz kolay yoldan para kazanmak sevdasındayız. Mesela, Ülke yönetimimiz, ÇAKMA ürün yapıyorsun diye, atölyeleri basıp darmadağın edeceğine bu sanatkarları bir çatı altında toplayabilir, üretilen çakma markaların yerine, TÜRK markası konularak pazara sürülebilirdi…
Bu konuya daha önce de değinmiştim, bugün nereden aklına düştü diyeceksiniz. Hemen arz edeyim efem!
Üç gün önce Ulusal bir yayında ki haber beni bu yazımı yinelememe sebep oldu. AKP’nin Kürt kökenli önde gelen Milletvekili METİN METİNER Bir ziyaret esnasında gazetecilere rastlamış. Gazeteci üzerindeki montun PRADA’mı olduğunu sorunca;
“Hayır PRADA değil, bir arkadaşımın ürettiği ÇAKMA PRODOC’tur” şeklindeki açıklaması itti beni bu yazıyı yazmama. Demek ki, üç dört yıl önce atölyeleri Çakma ürün yapıyorsun, diye darmadağın ettikleri arkası olmayanlardan AKP yönetiminin bir ÖZÜR borcu ortaya çıkmış oldu…
Demek ki, ÇAKMA olan daha nice ARKALI olan ürünler var. Bugün ülkemizde ÇİN’den gelen İLAÇLARIN BİLE TAVAN YAPTIĞI SÖYLENMEKTE. Çin’den İTHAL edilen ürünler sayesinde bir MİLYONCU sektörü boşuna doğmadı değil mi ya. Çocuk oyuncaklarının çoğunda kanserojen kimyasallar olduğu bile açığa çıkmıştı. Çin’den abuk sabuk ürünlerle milyarlarca dolar para saçtık ama kendi küçük sanayicimize sopa gösterdik…
***********
SİYASETÇİ
Unvanları böyle olanlarla dostluk yapmak isteyenlerin çok dikkatli olmaları gerekmektedir. On saniyede satışa gelirsiniz yeter ki, pisi pisinin kuyruğuna basma. Ekonomik konu varsa aman aman sakın ola, ne methedin, ne yerin. Salın çayıra Mevla’m kayıra… Bunlar rakıyı bile can cana değil, cam cama içerler… Siyasetçi olup KALİTE garantisi olanlar bile bunların gazabına uğramışlardır.
*************
İTTİFAK
Bu kelimenin anlamı çerçevesinde ülkemizde, İTTİFAK adı altında birliktelikler acaba diyordum sadece ülke menfaatini mi düşünmekteler yoksa yakalarındaki rozeti mi?
İl, İLÇE, yönetimlerini gözlerinin önünde olan, usulsüzlük, rüşvet, müsriflik gibi konuları görmemezlikten gelmek zorunda kalmaktalar. Örnek vermek gerekirse;
Mesela Edremit te, CHP iktidarda değil mi? Evet. Peki CHP ile ittifakta olan hangi parti ilçe başkanı belediye yönetimindeki arızaları eleştirdi? Hiçbiri… Eee o zaman bunlar halkı değil, yakalarındaki rozeti düşünüyor olmuyorlar mı? İttifak içinde olanlar dışında bile Mesela AKP-MHP ittifakı içinde ara sıra gürlediler ama seçim çarkı dönmeye başladığında çark durdu. Onların da siyasetin başka ayağında menfaatleri var. Yani onlar da halkı değil, yakalarındaki rozeti düşünmekteler… TBMM SÜNYESİ de aynı bu statüde çalışmakta bu sistem çerçevesinde. Halkın menfaatleri için bütün önergelere ve araştırma komisyonu kurulsun tekliflerine, AKP ve MHP ittifakı RED oyu verdi. Yani orada da halkı düşünen yok… Toplumda kültür zafiyeti var mı yok mu diye sorgulamaya gerek var mı?
TBMM, hangi soruşturma önerisine onay çıktı? Hiç birisine. Tamek’se koy sepete misali .At gitsin. Şirketin sahibi olan HALK ne yazık ki şirketinin yönetimindeki arızayı görememekte… Kendim ettim kendim buldum şarkısı ne güzeldir değil mi?
*************
MHP’DEN İSTİFALAR
Parti için keşkek kazanı gibi olmalı, kazandan taşanlar başka yerlere saçılıyorlar. Barajlarda da su kalmadı ne olacak şimdi?
************
KARMA KARIŞIK SEÇİM ARİFESİ
Başka bir deyimle Arap saçı gibi. Her kafadan bir ses çıkıyor. Çıkabilir, olabilir. Emme velakin bunun tüm sorumlusu yine Anayasayı yazanlarda. Ceza hukukumuz bile karmakarışık… Bir seçim kanununu açık, net ,öz, sağa, sola kimsenin kaydırmayacağı cümlelerle yazılamaz mı? Efendim neymiş, Cumhurbaşkanı 2 kez den fazla seçilemez. Hayır seçilir, nayır seçilemez. Valla bütün dünya bizimle dalga geçiyordur… Ülkemizde yıllarını hukuka vermiş onca ANAYASA Prof’ları var. Anayasa yazılımı teklifi aldıkları zaman “ben ya da biz yazarım ama işimize karışmayın” DİYEMEDİLER Mİ? Dediler ama bu Anayasa kanunu onlara değil, direktifleri doğrultusunda yazanlara verildi.
Yahu o kadar basit bir kanun… Cumhurbaşkanı 2’DEN FAZLA SEÇİLEBİLİR Mİ, SEÇİLEMEZ Mİ? Net koyarsın maddeyi bunun kıvırması, sağı solu yoktur diye yazarsın, 2 dönemi bitiren giyer şapkayı gider… Yazık benim ülkemin yasaları bile karmakarışık oldu. Yazık…
Ayrıca, ABD’nin bir uygulaması çok hoşuma gidiyor… İKİ BAŞKAN adayı aynı sahneye iki kürsüye çıkıp yan yana birbirleriyle tartışıyorlar, yanlış olanlar, yapılması gerekenleri halkla paylaşıyorlar. Bir de bizim siyasi hayatımıza bakın. Hiç bir yerde yan yana gelemiyorlar. Sanki iki düşman… Yazık çok yazık…
*************
CAMİ
Kutsalımız. İbadethanemiz. 68 kuşağından olanlar çok iyi bilirler. Camilere namaza davet olarak okunan ezanı icra etmek için, dimdik cami minaresinin içindeki merdivenleri çıkar, ŞEREFEYE varınca elini kulağına koyarak HANÇERESİNİ DE GIRTLAK NAMELERİ YAPARAK okurlardı.
Şimdiler de imam efendiler bağdaş kurup kiminde Klima, kiminde kaloriferli camilerde MİKROFONLAR ve HOPARLÖRLER sayesinde namaza davet olarak ezan okumaktalar… Günde sadece 5 vakit bu eziyete !! katlanmaktalar ve memurlardan daha çok maaş almaktalar… Düşünün Mesela EMİNÖNÜ camisinde şerefeden ezan okuyanın hançere gücünü. Bir de şimdiki imamların saltanatlarını...
*************
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Devletin dini adalettir. Adaleti olmayan devlet dinsizdir
Hz.ALİ
…………………………………………………..
DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER
“Kuraklık can yakacak!
By. Tüm ulusal yayın
Bizden not. İKİ YILDIR yazıyorum DOĞA ile oynaşmayın
diye. Doğa’nın intikamı acı olur diye ekledim. Tarımı da
vuracak. HIYAR 4 yıldızlı otelde birkaç gün sonra yıldız terfi
alıp, 5 yıldızlı tatil köyüne çekilir. İsteyen alsın, istemeyen almasın. Dozerleri sokmadığınız ormanımız kalmadı. Rabbimin gazabı üzerinize olsun. AMİN
…………………………………..
CÜŞ
Bay Kemal “bunlar ülkeyi aile şirketi gibi yönetiyor” dedi. Sokaktaki insanlar size GOOD MORNİNG diyorlar.
……………………………………
BÜYÜTEÇ
BAĞIŞ
Bağışla kreş yapılıyor. Çok yerinde bir girişim. Devamı gelir. Bağış yapmaya hevesli olanlar vardır elbet canımın içleri. Altınoluk’taki kreşi yüreği gani insan yüklendi. Çok severim kendisini. Beklentisi olmadan yapar…