“CHP’nin çıkardığı sesler, karanlık odakların çıkardığı sesler ile aynı”
Tarih : 2016.11.14  09:53:00
AK Parti Edremit İlçe Başkanı Metin Örkçü, "Milletimizin aklıyla adeta dalga geçen CHP ve zihniyetinin oynanan oyunları görmeyecek kadar kör, milletimizin sesini duymayacak kadar sağır kesilmesi siyasi muhatapları kadar, halkımızı da derinden üzmektedir" dedi.

Yaptığı basın açıklamasında Örkçü, kasetle gelen ve 6 yıldır CHP’yi tek ve alternatifsiz bir şekilde temsil eden Kemal Kılıçdaroğlu’nun değerlerimize zarar verdiğini söyleyerek, “Laf cambazlığı ile kendisini aşarak dünyanın birçok noktasında malum seslerden, malum nefeslerden yükselen bir şarkının nakaratlarını tekrar eden koro mensuplarının ifadelerine benzer ifadeler kullanmasını çok büyük üzüntüyle izliyoruz. Bu koroda ülkemiz ve bölgemiz üzerine karanlık odalarda senaryo yazanlar mı? Küçücük çıkarları uğruna ülkesini ve milletini satanlar mı? Taşeronluk yapanlar mı? Aklınıza ne gelirse var. Çıkardıkları sesler aynı, çaldıkları melodi aynı, söyledikleri şarkı aynı. Demagojinin böylesi ne görülmüş ne de duyulmuştur”dedi.
"Bununla ilgili güzel bir atasözü var. 'Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz'" diyen Örkçü, "Milletimizin aklıyla adeta dalga geçen CHP ve zihniyetinin oynanan oyunları görmeyecek kadar kör, milletimizin sesini duymayacak kadar sağır kesilmesi siyasi muhatapları kadar, halkımızı da derinden üzmektedir. Türk milletinin hafızasını küçümseyen Kılıçdaroğlu devekuşunun başını kuma gömmesi misali partisinde hayata geçirdiği diktatöryasını kimsenin görmediğini ve bilmediğini düşünmekte ki demagojide sınır tanımayan bir tutum ve son derece yakışıksız ve nezaketsiz bir üslupla kendi meziyetini Sayın Cumhurbaşkanımıza atfetme gibi bir cüretkarlığı göstermesine üzülerek tanık olmaktayız. Mesnetsiz bir biçimde dayanaktan yoksun suçlamaları ve hakaretleri gerek Sayın Cumhurbaşkanımızı, gerekse Cumhurbaşkanlığı makamını yıpratmakta ve itibarsızlaştırma girişimlerine hizmet etmektedir. Bu kabul edilemez eylem ve söylemler CHP’de rakiplerine hayat hakkı tanımayan ve tartışmasız tek adam olan birinin ağzından çıkmış olması zaten kendi içerisinde bir çelişki olarak görülmektedir. Rakiplerini çeşitli yöntemlerle birer birer saf dışı bırakan, karşısına rakip dahi çıkarmayan kendisi değilmiş gibi trajikomik eylem ve söylemler içerisine girmektedir" şeklinde konuştu.
Örkçü, sözlerini şöyle sürdürdü:
"CHP’de tek adam olmamış gibi pişkin pişkin demokrasiden, seçme ve seçilme hakkından, hatta seçimle gelmekten ve seçimle gitmekten dem vurup salonlarda ve meydanlarda bahsederek demagojinin dibine vurmaktadır. Küçük menfaatler uğruna geleceğimize ipotek koymaya çalışanların safında olmaya özenmiş ve siyasi istikbalini adeta buna bağladığı görüntüsü veren CHP ve liderinin açıklamaları dayanaksız, çelişkilerle dolu ve manidardır. Sandıktan ümidini kesen bir siyasinin ruh haline sahip bir görüntü çizen Sayın Kılıçdaroğlu ideolojik körlük içerisinde bir yandan geçmişini inkar ederken bir yandan da krizlerden nemalanarak siyasi rant devşirmenin hesaplarını yapmaktadır. Fırsatçılıkta, demagojide, laf cambazlığında rakip tanımayan Kılıçdaroğlu istemsizce, şuursuzca sergilediği bahane bulma, yansıtma, yön değiştirme, hayal kurma, gerilme ve inkar etme gibi savunma mekanizmaları sergilemekten geri kalmadığını ibretle izlemekteyiz. Malum çevrelerin seslendirdiği nağmeler CHP zihniyeti tarafından seslendirilir olmuş, papağan gibi ezberleri okumaya, bülbül gibi şakımaya başlamıştır."
Yapılan açıklamalarının çok talihsiz ve bir o kadar kaygı verici olduğunu belirten Örkçü, “Kime ve neye hizmet ettiğini dahi hesap etmeden sarf edilen sözler insanımızı incitmekte, ülkemiz ve bölgemizde istikbal hesapları yapan malum çevreleri sevindirmektedir. Hukukun üstünlüğünden dem vurup hukukun işletilmesine engel olanları, anayasayı ve kanunları çiğneyenleri, hukuku hiçe sayan ve yargı kurumlarını tanımayanlara verilen destek, yapılan avukatlık tüm halkımız gibi bizlerin de vicdanlarını yaralamaktadır. Talihsiz ve skandal bildiriye imza atmayı maharet sayanlar kamu vicdanında mahkum olmuşlardır. Geçmişe ve değerlerimize hakareti meziyet sayan çarpık zihniyetin ürünü olan açıklamaları tümden reddediyor ve sahiplerine iade ediyoruz. Kan ve kinden beslenenlerin başvurduğu yolları kullanan CHP zihniyeti her şey mubah anlayışı ile hareket etmekte, her zaman olduğu gibi bunalımlardan beslenmeye çalıştığını bir kez daha gözler önüne sermektedir. Teröre ve terörün her türlüsüne karşı verilen mücadelede bölgesinde ve dünyada tüm mazlumların ve mağdurların umudu olmuş halkımızın, cumhurun seçtiği başa, başımıza, Cumhurbaşkanımıza hakaret etmek, çamur atmak, değersiz kılmak, itibarsızlaştırmak amacıyla oynanan türlü oyunlara omuz vermek yerine bir devlet adamına yakışan bir duruş sergilemesini sadece bizler değil tüm halkımız beklemektedir. Varlık ve yokluk mücadelesinin verildiği milli mücadele yıllarını aratmayan şu günlerde birlik olmalı, beraber olmalı iri ve diri olmalı, tek ses, tek nefes olmalıyız. CHP her ne kadar uzak olsa da ülkemizi yönetme hayalini bir kenara bırakmalı, krizlerden nemalanma, buhranlardan rant devşirme huyundan ve anlayışından vazgeçmeli, milli menfaatlerimizi, küçük hesapları uğruna feda etmek anlamına gelen eylem ve söylemlerine son vermelidir" diye konuştu.
"CHP kanlı 15 Temmuz darbe girişiminde dahi son derece nezaketsiz bir üslupla yayınladığı skandal utanç bildirisiyle, hükümetimizin, Türkiye Cumhuriyeti devletinin tüm kurum ve kuruluşlarıyla verdiği mücadeleyi sekteye uğratmaya, sulandırmaya çalışmaktadır. Buradan açık çağrıda bulunuyoruz. Eli kanlı zalimleri masum ve mazlum göstermeye yönelik eylem ve söylemlere derhal son verilmeli, hakareti, iftirayı meziyet saymaktan sıyrılmalıdır. Gün eli kanlı hain FETO terör örgütüne, yıllardır ülkemiz üzerinde oynanan oyunların taşeronluğunu yapan PKK terör örgütü ve uzantılarına ve onların arkasındaki güçlere karşı verilen mücadelede tek ses, tek nefes olma zamanıdır. CHP'de tek adam olarak koşulsuz itaat edilen Sayın Kılıçdaroğlu'nu kaosa körük tutan eylem ve söylemleri yerine, milli birlik ve beraberliğimizi ortaya koyan bir duruş sergilemeye davet ediyoruz" diyen Örkçü, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bin yıldır canımızdan aziz bildiğimiz, her karışı şehit kanlarıyla sulanan, canların, şehitlerin verildiği bu topraklar üzerinde oynanan oyunları görmeye, gözlerine inen perdeden sıyrılmaya, akıllara vurulan prangalardan kurtulmaya ve gerçekleri görmeye davet ediyoruz. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunları, taşeronlarını ve arkasındaki güçleri görmeye davet ediyoruz. Siyaset bu değildir, siyaset bu kadar ucuz değildir. Gün birlik olma günüdür. Irak, Mısır, Suriye ve diğer bölge ülkelerinin ibretlik durumları gün gibi açık ortadayken sokakta oynayan çocuklarımız bile kimin dost kimin dost olmadığını söyleyebilecekken 'diyorlar ki herkes bize düşman. Almanya, Rusya, Amerika, AB bize düşman. Ben merak ediyorum, peki BM de mi bize düşman? BM açıklama yapıyor, onlar da aynı kaygıyı taşıyorlar' şeklinde ifadelerle ortamı, olayları ve gerçekleri sulandırmaya yönelik manidar açıklamalar olarak değerlendiriyor ve soruyoruz. Siz uyur gezer misiniz? Yaşananları görmüyor musunuz? Zalimleri mazlum olarak görülmesi ve gösterilmesi, olayların çarpıtılması, çamur at izi kalsın mantığıyla hareket edilmesi, tüm bunların yanında algı operasyonlarına malzeme olunması, üstü örtülü ya da açık mesajlar verilerek laf cambazlığı yapılması kimlerin işine yarıyor? Süslü laflar yerine şimdi icraat zamanıdır. AK Parti iktidarlarının ülkemizdeki hizmetleri gün gibi açık ve ortadadır. Sosyal, siyasal ve ekonomik hayata kattıkları, hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri birer birer ortadan kaldırıldığı, ülkemizin her yönüyle imar edildiği inkar edilemez bir gerçek olarak ortadadır. Hukukun üstünlüğü, hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılması AK Parti iktidarlarının en önemli kazanımları arasındadır. Ekonomimizin geldiği nokta ortadadır. İktidarlarımız ülkemizi IMF ye bağımlı olmaktan kurarmış, devletin vatandaşına ve çalışanına borcu kalmamış, alt yapı yatırımları, yerli ve milli sanayi canlandırılmış, ülkemiz bir çok alanda dışa bağımlılıktan kurtulmuş, bölgesinde ve dünyada bir güç merkezi, cazibe merkezi haline gelmiştir. Peki bunlar ne zaman ve hangi şartlar altında gerçekleştirilmiştir? Darbe tehditleri ve girişimleri altında, muhtıralar altında, kapatma davaları altında, tarihinin en büyük ihanetleri altında, terör saldırıları altında, Gezi olayları altında, bölgesinde ve dünyada yaşanan krizler altında, oynanan her türlü entrikalar altında. Milli ve manevi değerlerimize sahip çıkan, insana değer veren, özgürlüklerin teminatı olan ve milyonların gönül verdiği AK Parti ve hükümetlerinin başına gelen 'pişmiş tavuğun başına gelmedi' dedirtecek kadar komplike bir saldırı ve baskılar altında gerçekleştirilmiştir. Tüm bunları tek başına yapan partimiz sorumluluk bilinci içerisinde elini muhalefet partilerimize uzatmasını da bilmiştir. Verilen bu mücadelede iç siyasi malzemesi yapmadan elini taşın altına koyabilen, uzatılan eli havada bırakmayan siyasi parti başkanı değil devlet adamı olduğunu duruş ve tutumuyla ortaya koyabilenleri tarih elbette ki yazacaktır. Her zaman haktan ve hakikatten yana olduğumuzu laf değil hizmet ürettiğimizi, bir kez daha ifade ediyoruz."

42230 kez okundu
Diðer Politika Haberleri