Başkan Kılıç İHA’yla yaptığı özel röportajda “Benim ideolojimi temsil eden siyasi partide sakıncalı insanlar var” dedi.
KILIÇ İSPANYA YOLCUSU
Edremit’in MHP’li Belediye Başka-nı Tuncay Kılıç, AKP’li meclis üyeleriyle İspanya’ya hareketinden önce İhlas Haber Ajansı (İHA) Edremit Muhabiri Serhat Şenkökçü’ye verdiği özel mülakatta birbirinden çarpıcı ifadeleriyle yine gündemi belirledi.
Siyasete bakışını anlatırken Ülkücü temelden gelen bir siyasetçi olduğunu belirterek “siyasetle ideoloji çok farklı şeyler. Siyasi partiler ideolojileri tam olarak yaşamıyorlar. Tam olarak yaşasalar zaten iktidar olurlar. Günlük politikalar üretiyor, dedikodular çıkarılıyor, büyük sıkıntılar yaşanılıyor. Kendi işinde başarısız olan bir insanın siyasette başarılı olması beklenemez. Benim ideolojimi temsil eden siyasi partide sakıncalı insanlar var. Bunlar rahatsızlık veriyor bana. Ülkücüyüm deyip, ülkücülükten geçinen insanlar rahatsızlık veriyor bana” dedi.
DEĞİŞİM SİNYALİ VERDİ
Partisi MHP’nin il ve ilçe teşkilatlarıyla sürekli sıkıntılar yaşadığı bilinen ve zaman zaman da AKP’ye ve hatta CHP’ye bile geçerek yeniden Belediye Başkan Adayı olacağı yönündeki spekülasyonlar kamuoyunda geniş yankı bulan Edremit Belediye Başkanı TuNcay Kılıç, İHA’ya yaptığı açıklamalar içerisinde “Edremit’in şartları ne gerektiriyorsa dinim hariç, herşeyi değiştirebilirim” şeklindeki bir ifadenin yer alıyor olması, Kılıç’ın her an MHPden ayrılarak başka bir siyasi partiye geçebileceğinin sinyallerini adeta veriyor gibi!.. Öyle ki; Başkan Kılıç’ın açıklamaları arasında “Ben Ülkücü temelden gelen bir siyasetçiyim ama babam Adalet Partili’ydi. 14 yıl muhtarlık yaptı ve Güre Belediyesi’ni kurdu. Her iki dedem de CHP’liydi. Ben dedemlerden CHP terbiyesi, babamdan Adalet Parti terbiyesi, kendim de Ülkü Ocakları’nın Ülkücü terbiyesini almış biriyim. Siyasetle ideoloji farklı şeyler. Onun için bu ülkedeki bütün siyasi partiler yurdu-mun partisidir” şeklinde de ifadelerin yer alması MHP’li Tuncay Kılıç’ın bundan böyle her an AKP veya CHP gibi farklı bir siyasi partiye geçmesini muhtemel gösterirken, bazı çevreler ise kendisini ‘Bağımsız Aday’ olacağını iddia ediyorlar. Edremit Belediye Başkanı Tuncay Kılıç, İHA muhabiri ile yaptığı özel röportajda dikkat çekici değerlendirmelerde bulunarak, havaalanının isim tartışmasından, Balıkesir ilinin kimlik sorunu iddialarına kadar bir çok konuyu ele aldı. Bir dönem boşluk vererek 2. Kez Edremit Belediye Başkanlığı görevini sürdüren ve zaman zaman yaptığı çarpıcı açıklamalarıyla ülke çapında adından sıkça bahsettiren Tuncay Kılıç, İHA’ya özel açıklamalarda bulundu. Ülkü Tepe isimli ilçenin cazibe merkezinde gerçekleşen röportajda ilginç değerlendirmelerde bulunan başkan Kılıç, “Burası ülkü tepe. 360 derecelik bir tepe. Orada görülen yerde Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük Atatürk anıtı var. Burası milattan sonra yapılan en büyük amfi tiyatro. 6 bin 800 kişilik. Arka tarafta çay bahçeleri var. Daha arkada ise hayvanat bahçesi bölümü var. Ülkü Tepe botanik ve zooloji parkı olarak tasarlandı. 124 çeşit zeytin var. Türkiye’deki zeytin çeşitlerini görmek için Türkiye’yi gezmek gerekmiyor. Ülkü Tepe’ye geldiğinizde Türkiye’deki tüm zeytin çeşitlerini görebiliyorsunuz. Yine Türkiye’deki tüm çam çeşitleri var. Çam, ladin, göknar gibi. Kaz Dağları’nı gezmeye zamanınız yoksa Ülkü Tepe’ye geldiğinizde 1 saat içerisinde tüm ağaç ve bitki çeşitlerini görebiliyorsunuz. Bence Ülkü Tepe gezilip görülmesi gereken bir yer. Ülkü Tepe’den üç tane ilçe gözüküyor. Edremit, Burhaniye ve Havran ilçeleri. Ülkü Tepe’nin mimari tasarımı bana ait. Burası birçok antik tiyatrodan izler taşımakta: Aspendos’tan, Efes’ten, Bergama’dan. Bütün buraların ortak yanlarını yansıtıyor. Sahnede elektrikler kesilmiş olsa dahi sahnedeki sanatçı yalın sesiyle bütün seyircilere ulaşabilir. Rüzgara göre hesaplandı. Rüzgar genelde kuzeyden geliyor, ona göre hesaplandı. Amfi tiyatroda bir gösteri bekleyenler, Ege’nin mavi sularını seyredebilirler. Gece ise ışıkları seyredebilirler ve canları sıkılmaz. Aynı şey sanatçılar için de geçerlidir. Sanatçılar kuliste beklerken bu manzarayı görüyorlar. 4 kilometrelik bir çevre yolu var. Orayı imara biz açmıştık Toki’lerin bulunduğu yerler. Yeni Edremit buraya oluşacak. Edremit’e Ege Bölgesi’nin en büyük camii oluyor. 4 minareli. Selimiye Camii’nden örnek alındı. Tac – Mahalden örnekler alındı. Altın oran denilen şeyden örnek alındı. Necip Dinç tarafından çizildi” dedi.
BAŞKAN KILIÇ, BÜYÜKŞEHİR PROJESİNİ YORUMLADI
Ülkü Tepe’nin özellikleri ve Ülkü Tepe’den ilçeye bakışı anlatan başkan Tuncay Kılıç, daha sonra hükümetin tasarı olarak meclise sunmaya hazırladığı büyükşehir projesi hakkında yorum yaptı. Kılıç, “Bana gelen kesin bilgiler şunlar: Beldelerin tamamen ortadan kalkacağı, yeni ilçelerin kurulmayacağı şeklinde bilgiler geldi. Türkiye’de 2 çeşit büyükşehir var: 1- İstanbul modeli, 2- Konya, Antalya modeli var. Büyükşehrin merkezine yakın mesafedekiler ilçeler ve beldeler büyükşehre bağlanıyor. Oysa İstanbul ve İzmit modelinde bütün il sınırlarındaki idari birimler bağlanıyor. Balıkesir’e de İstanbul modelinin uygulanacağı söyleniyor. Daha yasa çıkmadı için de pek bir şey konuşamıyoruz. Balıkesir büyükşehir olduğunda ve bütün köyler Balıkesir’e bağlandığında Balıkesir bütün köylere hizmet götürmek zorunda. 930 civarında köyümüz var. Balıkesir’e gelen para bütün köylere dağılacak. Netice itibariyle ilçelere de dağılacak. İlçelerdeki ve kenar bölgelerdeki imar durumları Balıkesir merkeze bağlı olduğu için sürekli Balıkesir’e gidilip gelinecek. Buna benzer dezavantajları var. Avantaj olarak da büyükşehir olma gururu var. Bence faydalı olacak yönleri de çok; sakıncalı yönler de çok. İlçelere yetki ve görev verilirse merkeze toplamaktan ziyade ilçelere de imar yönünden, park bahçeler, itfaiye, mezarlıklar yani her şey Balıkesir büyükşehir belediyesine ait olacak. Büyükşehir olduğunda sokaklar ilçe belediyesine, caddeler ve meydanlar büyükşehir belediyesine bağlı olacak” diye konuştu.
“BENİM İDEOLOJİMİ TEMSİL EDEN SİYASİ PARTİDE SAKINCALI İNSANLAR VAR”
Siyasete bakışını anlatan ve eleştiride bulunan Edremit Belediye Başkanı Tuncay Kılıç, “Ben Ülkücü temelden gelen bir siyasetçiyim. Babam Adalet Partiliydi. 14 yıl muhtarlık yaptı, Güre Belediyesi’ni kurdu. Her iki dedem de CHP’liydi. Dedemlerden CHP terbiyesi, babamdan Adalet Parti terbiyesi, kendim de Ülkü Ocakları’nda ülkücü terbiyeden geldim. Onun için bütün partiler yurdumun partisidir. Benim dünya görüşüm ülkücü görüşe haciz bir görüş. Siyasetle ideoloji çok farklı şey. Siyasi partiler ideolojileri tam olarak yaşamıyorlar. Tam olarak yaşasalar zaten iktidar olurlar. Günlük politikalar üretiliyor, dedikodular çıkarılıyor, büyük sıkıntılar yaşanılıyor. Bu sıkıntılar da siyasetin kirliliği. Bence siyasetçiler kendi işlerinde başarılı insanlar olmalı. Kendi işinde başarısız olan bir insanın siyasette başarılı olması beklenemez. Edremit’in şartları ne gerektiriyorsa dinim hariç her şeyi değiştirebilirim. Burada benim ideolojik duruşum sıkıntılar yaşıyor, tam olarak cevap bulamıyorum. Bunlarla ilgili soru işaretleri oluşuyor kafamda. Benim ideolojimi temsil eden siyasi partide sakıncalı insanlar var. Bunlar rahatsızlık veriyor bana. Ülkücüyüm deyip ülkücülükten geçinen insanlar rahatsızlık veriyor bana. Ben siyasete girmeden önce kendi işimde de en başarılı en çalışkan avukatıydım. Trabzon’da, Edirne’de, Muğla’da, İzmir’de yani Türkiye’nin her yerinde duruşmalara girmiş insanım. Türkiye’de bir çok ünlü davalara girmiş ve kazanmış bir insanım. Netice itibariyle kendi işimde başarılı bir insanım. Milattan sonra yapılan en büyük amfi tiyatroyu yapmayı Allah bana nasip etti. Ege Bölgesi’nin en büyük camiini yapmasını Allah bize nasip ediyor. Balıkesir’de, Çanakkale’de bulunmayan kültür merkezini – Şükrü Tunar Kültür Merkezini- yapmayı Allah bana nasip etti. Türkiye’nin en güzel parkını yapmak Allah bana nasip etti. Akçay’daki Edremit Otel’i restorasyon gördü Allah bunu da bana nasip etti. Neden? Ben belediye başkanlığı yaparken belediyeden başka bir şey düşünmem. Benim kendi gayrı menkullerime kardeşim bakar. Ben kendi yerlerime ayak basmam ve belediyenin gayrı menkullerini dolaşırım. Nerede belediyenin zeytin ağacının dalı kırılsa bilgim olur. Gider bakarım. Benim siyasetteki limitim gökyüzü. Cenabı Allah ne nasip ettiyse o. Benim bir ihtirasım olmadı. Hayatımda bu yaşıma kadar ilk defa aday oldum. 1999’da aday oldum. Bir de 2009’da. Ben milletvekili aday adayı olmadım. İl genel meclisine aday adayı olmadım hiçbir konuda adaylığım olmadı. 2 sefer belediye başkanlığında aday oldum. Allah ikisini de kazanmayı nasip etti. Üçüncüde de aday olduğumda Allah kazanmayı nasip etsin diye dua ediyorum. 2009’da genel başkanımız sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin talimatıyla aday oldum. O dönemde sekiz – dokuz tane aday adayı çıkardılar Edremit’te karşıma. 4 tane eski ilçe başkanı AKP’ye çalıştı. Bizzat kendi gözlerimle gördüm seçim bürosunda. Fakat AKP’liler, CHP’liler, MHP’liler gerçek MHP’liler hepsi bana destek verdiler ve seçimi ben kazandım” dedi.
“BALIKESİR’İN KİMLİĞİ OLUŞMASI LAZIM”
Balıkesir ilinin kimliğinin oluşması gerektiğini özellikle vurgulayan ve ayrıntılar veren başkan Kılıç, “Balıkesir’in kimliği oluşması lazım. Balıkesir kalkınmalı. Balıkesir ne şehri: ticaret şehri mi, turizm şehri mi, kültür şehri mi, üniversite şehri mi, sanayi şehri mi, bilmiyoruz. Balıkesir’in kimliği yok. Balıkesir’de ihracat yapan kaç tane firma var? İthalat yapan kaç tane firma var? Tarımda ve hayvancılıkta dünyayla entegresi nedir? Bunları değerlendirmek lazım. Balıkesir – Edremit Körfezi deyince akla zeytin – zeytinyağı gelmeli. Mesela Bandırma’da daha değişik şeyler akla gelmeli. Dursunbey’de orman ürünleri, el sanatları akla gelmeli. Balıkesir’in her bölgesindeki değerler ortaya çıkarılmalı. Balıkesir’in kendi kimliği bu şekilde oluşturulmalı. Kalkınmada öncelikli il haline getirilmeli. Balıkesir’in kendi kimliğini oluşturmak zorundayız. Balıkesir’in kalkınma planlarını yapmak zorundayız. Edremit Körfezi makro planlarının yapılması lazım. Bandırma ve Erdek Körfezi’nin makro planlarının yapılması lazım. Netice itibariyle Balıkesir’de bir bütünlük sağlanmak isteniyorsa öncelikle imar – kalkınma ve gelişme planlaması yapılması lazım. Burhaniye’de bir liman yapıldı, çalışmıyor. Edremit’te bir havalimanı yapıldı isim tartışmaları devam ediyor. Doğru. Kocaseyit Balıkesirlidir ancak ilk öce Edremitlidir. Kocaseyit’in nüfusa kayıtlı olduğu yer Edremit. Edremit’in yok sayılması Balıkesirlilere bir şey kazandırmaz ki. Biz Balıkesir’i ilimiz olarak görüyorsak, Balıkesirliler de Edremit’i ilçesi olarak görmeli. Burhaniye’den CHP’li milletvekili var, Gömeç’ten MHP’li milletvekili var, Havran’dan AKP’li milletvekili var. Netice itibariyle bu 3 milletvekili var. Edremit ki, hiçbir zaman bir milletvekili çıkaramıyor. Burhaniye, Havran bizim mahallelerimiz kadar ilçeler. Bunların her dönem milletvekilleri oluyor bizde olmuyor. Edremit’in kadersizliği. 3 milletvekili arasındaki mücadeleyi iktidar partisi milletvekili -Havran- kazanıyor. Balıkesir – Edremit Kocaseyit havalimanı denmesi lazım. Biz Balıkesir’e karşı değiliz, biz Edremit’in yok sayılmasına karşıyız. Bütün dünya coğrafyasında Edremit Körfezi ismi Edremit olarak geçiyor. Kaz dağları Edremit olarak geçiyor. Edremit’in yok sayılması bizim gücümüze gidiyor. Balıkesir bir elden geçmeli. Balıkesir kolay bir şehir değil. Balıkesir’in konut alanları, ticari alanları, sanayi alanları - organize sanayi açıldı orası boş - ne yapılmak isteniyor bütün bunlarla pek anlamış değilim. Ya ihtiyaca göre bir planlama yapılmıyor ya da hesap hatası yapılıyor. Örneğin; üniversitenin yeri - kampus alanı - çok yanlış. Bigadiç yolu üzerinde olmaması lazım, Edremit yolu üzerinde olması lazım. 750 milyar 57. hükümet zamanında Necdet Hacıoğlu Şait ile gittim Devlet Bahçeli’den Edremit Belediyesine 1 lira para almazken Başbakanlık tanıtma fonundan. 750 milyar para aldım Balıkesir Üniversitesi Kampüsüne. Yani ben Balıkesir düşmanı değilim. Balıkesir üniversitesinin kampüsüne o parayı ben verdim, Edremit Belediyesi’ne bir lira almadım ben tanıtma fonundan. Ama Balıkesir Üniversitesi’ne o parayı Necdet hocamla aldık. Ben her zaman şunu söylüyorum: 10 plaka bizi rahatsız etmiyor. Biz öyle İzmirlilerin 35 buçuk dediği gibi 10 buçuk demiyoruz. Biz yarım rakamları sevmeyiz. Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır. Azabı tercih edenlerden değiliz, rahmeti tercih edenlerdeniz. Ama Hz. Mevlana’nın dediği gibi: “insan insanın aynasıdır” Edremit’in Balıkesir’e baktığı gibi, Balıkesir’in de Edremit’e bakmasını istiyoruz.